Dağlarda öfkeli başım
Serhatta hep akşam oluyor
Nasipsiz kıştan mı
Yağmurdan mı yoksa aşktan mı
Ağladıkça ağladıkça , dağlarımız yeşerecek
Görecek göreceksin , ağladıkça ağladıkça
Geceyi tutacağız , görecek göreceksin
Ağladıkça ağladıkça güneşi tutacağız
Görecek göreceksin
İlk yazda bitti telaşım
Alnımda hep kavga duruyor
Vakitsiz hırstan mı
Bahardan mı yoksa aşktan mı
Ağladıkça ağladıkça , bozkırlar yeşerecek
Görecek göreceksin , ağladıkça ağladıkça
Güneşi tutacağız , görecek göreceksin
Üstüm başım toz içinde
Önüm arkam pus içinde
Sakallarım pas içinde
Siz benim nasıl yandığımı
Nereden bileceksiniz
Bir fidandım derildim
Fırtınaydım duruldum
Yoruldum çok yoruldum
Siz benim neler çektiğimi
Nereden bileceksiniz
Taş duvarlar yıkıp geldim
Demirleri söküp geldim
Hayatımı yakıp geldim hey
Siz benim neden kaçtığımı
Nereden bileceksiniz
Gökte yıldız söner şimdi
Annem beni anar simdi
Sevdiğim var kanar şimdi
Siz benim niye içtiğimi
Nereden bileceksiniz
Bir pınardım kan oldum
Yol kenarı han oldum
Yanıldım ah ziyan oldum
Siz benim neden sustuğumu
Nereden bileceksiniz
Ben ardımda yaş bıraktım
Ağlayan bir eş bıraktım
Sol yanımı boş bıraktım hey
Siz benim kime küstüğümü
Nereden bileceksiniz
Ne sen leyla' sın ne de ben mecnun
Ne sen yorgun ne de ben yorgun
Kederli bir akşam içmişiz sarhoşuz hepsi bu
Hep sonradan gelir aklım başıma hep sonradan sonradan
Hep sonradan gelir aklım başıma hep sonradan
Hep sonradan gelir aklıma hep sonradan, sonradan
Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan
Ne sen bulutsun ne de ben yağmur
Ne sen mağrur ne de ben mağrur
Hüzünlü bir akşam susmuşuz durgunuz hepsi bu
Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan, sonradan
Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan
Hep sonradan gelir aklıma, hep sonradan, sonradan
Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan
Martılar ağlardı çöplüklerde
Biz seninle gülüşürdük
Şehirlere bombalar yağardı her gece
Biz durmadan sevişirdik
Acımasız olma şimdi bu kadar
Dün gibi dün gibi çekip gitme
Bırak da sarılayım ayaklarına
Kum gibi kum gibi ezip geçme
Acımasız olma şimdi bu kadar
Dün gibi dün gibi çekip gitme
Bırak da dolanayım ayaklarına
Kum gibi kum gibi ezip geçme
Sonbahar damlardı damlarımıza
Biz seninle sararırdık
Aydınlanlansın diye şu kirli yüzler
Biz durmadan şavaşırdık
Söyle yamur çamur
Değmedi yüreğime
Söyle ben nerdeyim
Sen nerde
Söyle ay doğmadan
Düşmesin yaş gözüme
Söyle ben nerdeyim
Sen nerde
Dışarıda kar yağıyor
Benim için yağmur
Ağlama gözbebeğim
Biraz daha dur
Yüregime basa basa
İçimden yar gidiyor
Ağlama iki gözüm
Biraz daha dur
Ay ayy ay yanıyor ömrüm
Vallahi yamur çamur
Değmedi yüreğime
Söyle ben nerdeyim
Sen nerde
Söyle ay doğmadan
Düşmesin yaş gözüme
Söyle ben nerdeyim
Sen nerde
Söyle yamur söyle
Değmeden yüreğime
Söyle gökyüne
O nerde
Söyle baksın gece
Dağlardan hasretime
Söyle bilmesemde
O nerde
Söyle ay doğmadan
Düşmesin yaş gözüme
Söyle gökyüzüne
O nerde
Söz - Müzik :Ahmet KAYA
Yağmurdan çıkar gelirdim
Başımı öne eğerdim
İşsizdim biliyordun
Çaresizdim biliyordun
Yine de çok seviyordun
Ya sonra?
Benden selam söyleyin,
O nazlı sevgiliye
Tutsakmış da ne olmuş
Demiş birisine
Benden selam söyleyin
O nazlı gözlerime
Unutamadım unutamadım
Acı tatlı günlerimiz
Oldu elbette (bizim de)
Anlatırdım gülerdin
Gözlerimden öperdin
Bu günler geçecek derdin
Ya sonra?
Benden selam söyleyin,
O nazlı sevgiliye
Hapismiş de ne olmuş
Demiş birisine
Benden selam söyleyin
O nazlı gözlerime
Unutamadım unutamadım
Şu dağdaki gezene bak
Gözlerimin rengine bak
Hain gözlerin kan kan olmuş
Şu feleğin işine bak
Dağlarda talan olur mu
Dosta hiç yalan
Ölürsem duyan olur mu
Şu feleğin işine bak
Şu dağdaki gezene bak
Gözlerimin rengine bak
Seni vuran beni de vursun
Şu feleğin işine bak
Acı çekmek özgürlükse
Özgürüz ikimizde
O yuvasız çalı kuşu
Bense kafeste kanarya
O dolaşmış daldan dala
Savurmuş yüreğini
Ben bölmüşüm yüreğimi
Başkaldıran dizelere
Aramakmış oysa sevmek
Özlemekmiş oysa sevmek
Bulup bulup yitirmekmiş
Düşsel bir oyuncağı
Yalanmış hepsi yalan
Yalanmış hepsi yalan
Sevmek diye bir şey varmış
Sevmek diye bir şey yokmuş
Acı çektim günlerce
Acı çektim susarak
Şu kısacık konaklıkta
Deprem kargaşasında
Yaşadım bir kaç bin yıl
Acılara tutunarak
Acı çekmek özgürlükse
Özgürüz ikimizde
Acılardan arta kalan
İşte bu bakışlarmış
Buğu diye gözlerimde
Gün batımı bulutlarmış
Bu aşkın nüshası rüzgarlarda
Aslı bende kalacak
Bizi hasret saracak
Bulutlar çıldıracak
Ayrılık başımı döndürüyor
Kavuşmayı özlettin
İntiharlar kuşandım
Bu aşkı sen kirlettin
Geçtim borandan kardan
Yitirdim bahçeleri
Ellerini tutamazsam gülüm
Yatamam geceleri
Bu aşkın nüshası rüzgarlarda
Kahrı bende kalacak
Sende ihanet gülüm
Bende matem kalacak
Bu aşkın efkarı şarkılarda
Yüzün bende solacak
Bizi zaman yenecek
Ve anılar kalacak
Geçtim borandan kardan
Yitirdim bahçeleri
Ellerini tutamazsam gülüm
Yakarım geceleri
Dağlar bize düz olur mu
Yar gelmezse ne olur
Bir yar gider bin yar gelir
Düşmanlar görür kör olur
Hadi sen git işine de
Herkes kendi işine
Dağlarımda zulüm var lo
Düşemem yar peşine
Güle baykuş kondurmayın
Küstürüp soldurmayın
Yare bir şeyler söyleyip
Kafamı bozdurmayın
Hadi sen/çek git işine de
Herkes kendi işine
Dağlarımda ölüm/zulüm var lo
Düşemem yar peşine
Hani benim sevincim nerde
Bilyelerim, topacım
Kiraz ağacında yırtılan gömleğim
Çaldılar çocukluğumu habersiz.
Penceresiz kaldım anne
Uçurtmam tel örgülere takıldı
Hani benim gençliğim nerde.
Ne varsa buğusu genzi yakan
Ekmek gibi aşk gibi
Ah… Ne varsa güzellikten yana
Bölüştüm, büyümüştüm.
Bu ne yaman çelişki anne
Kurtlar sofrasına düştüm
Hani benim gençliğim nerde.
Hani benim sevincim nerde
Akvaryumum kanaryam
Üstüne titrediğim kaktüs çiçeği
Aldılar kitaplarımı sorgusuz.
Duvarlar konuşmuyor anne
Açık kalmıyor hiç bir kapı
Hani benim gençliğim nerde
Yağmurları biriktir anne
Çağ yangınında tutuştum.
Hani benim gençliğim nerde
Artık seninle duramam,
Bu akşam çıkar giderim
Hesabım kalsın mahşere
Elimi yıkar giderim
Sen zahmet etme yerinden
Gürültü yapmam derinden
Parmaklarımın üzerinden
Su gibi akar giderim
Artık sürersin bir sefa
Ne cismim kaldı ne cefa
Şikayet etmem bu defa
Dişimi sıkar gierim
Bozarmı sandın acılar
Belaya atlar giderim
Kurşun gibi mavzer gibi
Dağ gibi patlar giderim
Kaybetsem bile herşeyi
Bu aşkı yırtar giderim
Sinsice olmaz gidişim
Kapıyı çarpar giderim
Sana yazdığım şarkıyı
Sazımdan söker giderim
Ben ağlayamam bilirsin
Yüzümü döker giderim
Köpeklerimden kuşumdan
Yuvrumdan cayar giderim
Senden aldığım ne varsa
Yerine koyar giderim
Ezdirmem sana kendimi
Gövdemi yakar giderim
Beddua etmem üzülme
Kafama sıkar giderim!
Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımız da sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı
Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
Geceler uzar hazırlık sonbahara
Öyle bir yerdeyim ki
Ne karanfil ne kurbağa
Öyle bir yerdeyim ki
Bir yanım mavi yosun
Çalkalanır sularda
Bir yanım mavi yosun
Çalkalanır sularda
Dostum dostum güzel dostum
Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe
Öyle bir yerdeyim ki
Bir yanım çığlık çığlığa
Öyle bir yerdeyim ki
Anam gider allah allah
Kızım düşmüş sokağa
Anam gider allah allah
Dölüm düşmüş sokağa
Kaynak: Ahmet Kaya
Yöre: -
Ağladım gözyaşlarım döndü denize
Ben derdimi kimseye söyleyemedim
Kurşunlara gelirken arka mahallede
Düştüm de yerlere bir of demedim.
Başıma neler geldi sana diyemedim
Beni kaç kere dövdüler
Adını söylemedim of of of of
Yıkılsın evin.
Ağladım gözyaşlarım düştü ateşe
Yine de bu yangını söndüremedim
Bağıra bağıra yazdım seni içime
Bir kez olsun yüzünü güldüremedim
Sakin göllerin kuğusuyduk
Salınarak suyun yanağında
Yarılan ekmeğin buğusuyduk
Göğsüm daralıyor yüreğim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle
Biri saksımızı çiğneyip gitti
Biri duvarları yıktı, camları kırdı
Fırtına gelip aramıza serildi..
Biri milyon kere çoğaltıp hüzünleri
Her şeyi kötüledi, bizi yaraladı..
Biri şarabımızı döktü, soğanımızı çaldı,
Biri hiç yoktan vurdu kafeste kuşumuzu!
Dedim ya, ciğerim yanıyor, yüreğim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle
Göğsüm daralıyor yüreğim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle
Dağlarda çoban ateşiydik
Dolanarak mavzer yatağına
Ceylanın pınara inişiydik
Göğsüm daralıyor yüreğim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle
Birer yolcuyduk aynı ormanda kaybolmuş
Aynı çıtırtıyla ürperen bir serçe
Hep aynı yerde karşılaşırdık tesadüf bu
Birer tomurcuktuk hayatın kollarında
Birer çiğ damlasıydık
Bahar sabahında, gül yaprağında..
Dedim ya, hiç yoktan susturuldu şarkımız
Yüreğim kanıyor, ciğerim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle
Göğsüm daralıyor yüreğim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle.
Beni burada arama
Arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
Kaç zamandır yüzüm traşlı
Gözlerim şafak bekledim
Uzarken ellerim kulağım kirişte
Ölümü özledim anne.
Yaşamak isterken delice
Ah.. verebilseydim keşke
Yüreği avcunda koşan herbir anneye
Tepeden tırnağa oğula
Ve kıza kesmiş
Bir ülkeye armağan
Düşlerimle sınırsız
Diretmişliğimle genç
Şaşkınlığımla çocuk devrederken sırdaşıma
Usulca açıverdi yanağımda tomurcuk
Pir sultan’ı düşün anne, şeyh bedretinn’i
Börklüce’yi
Insanları düşün anne
Düşün ki yüreğin sallansın
Düşün ki o an güneşli güzel günlere inanan
Mutlu bir yusufcuk havalansın
Beni burada arama
Arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
Yani benim güzel annem
Ala şafağında ülkemin yıldız uçurmak varken
Oturup yıldızlar icinde kendi buruk kanımı içtim
Ne garip duygu şu ölmek
Öptüğüm kızlar geliyor aklıma
Bir açıklaması vardır elbet
Giderken darağacına
Geride masa üstünde boynu bükük
Kaldı kağıt kalem.
Bağışla beni güzel annem
Oğul tadında bir mektup yazamadım diye
Kızma bana.
Elleri değsin istemedim
Gözleri değsin istemedim
Ağlayıp kokluyacaktın
Belki bir ömür taşıyacaktın koynunda.
Yaşamak ağrısı asıldı boynuma
Oysa türkü tadında yaşamak isterdim
Ölmek ne garip şey anne
Beni burada arama
Arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
Kısacası güzel annem
Bir çiçeği düşünürken ürpermek yok
Gülmek umudetmek özlemek
Ya da mektup beklemek
Gözleri yatırıp ıraklara.
Ölmek ne garip şey anne
Baba olamayacağım örneğin
Toprak olmak ne garip şey anne.
Beni burada arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
Bekle beni anne.
Bir sabah çıkagelirim
Bir sabah anne bir sabah
Acını süpürmek için açtığında kapını
Beni burada arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
Bayrak kartlarının tutsaklığından aşırıp bayramı
Sedef kakmalı bir kutu içinde
Vermek isterdim çocukların ellerine
Sonra, sonra benim güzel annem
Damdan düşer gibi vurulmak isterdim bir kıza
Gecenin kıyısında durmuşum
Kefenin cebi yok
Koynuma yıldız doldurmuşum
Koşun çocuklar koşun
Sabah üstüme üstüme geliyor
Artik duvarlari kanatırcasına tırnağımla
Şaşkın umutlu şiirler yazamıyacağım
Mutlak bir inançla gözlerimi tavana çakamıyacağım
Uçurumlar ki sende büyür
Dağdır ki sende göçer
Ben bayram derim çiçek derim
Çam diplerine açmış kanatlarını kozalak derim
Gül yanaklı çocuğa benzer
Yinede oğlunu yitirmek kim bilir ne garip şey anne
Her kavgada ölen benim
Bayrak tutan çarpışan
Her kadın toprağı tırnaklıyarak
Doğurur beni
Özlem benim kavga benim aşk benim
Adı başka sesi başka
Nice yaşıtım
Koynunda çiçekler,
Çicekler içinde yeni bir ülke getirirler.
Yağmur yağar ıslanırsın vay aman
Güneş doğar kaybolursun vay aman
Ay ışığı der durursun vay aman
Yakamozsun sen
Sessiz sessiz ağlar gibisin vay aman
Zaman geldi gideceksin vay aman
Bırak ay gitsin sen kal bu gece,
Umudumsun sen.
Senin eşkin meni düşürdü dile
Neçe aşık olur bülbüller güle
Hasret çektim könül verdim
Seni sevdim
Böyle bir güzele eşkimi tezele
Şiire gazele könül verdim
Şiire gazele
Eğer menden ayrı gezip dolansan
Menim bu eşkime bigane kalsın
Alışaram od tutaram
Hem yanaram
Bunu da bilmerem Sensiz ben gülmerem
Könlümü vermerem heçkese men
Könlümü vermerem2
Zindanlardan taşa taşa kar beni Mamak’lardan metris’lerden sor beni Diyarbekre kanla bastım mührümü Ceset ceset kefen kefen sar beni Bu türkü mor dağların emanetidir Firari mahpuslara bir avuç su Bir türkü dilimi içerdekine Çeyiz sandıgına oyalı yazma Memeye süt Ve baharın toprağa bereketidir Sığmaz dört duvarın yanına, dikenli tele Cesur mermidir, mavzer yatağında bu Önü kıtlık kıran, zemheri Ardı ateş külü, kızılcık Ve menekşedir Bir teli asuri vurur, bir keldani Ve yeşile çalar her mevsim Petrol mavisini Kan kızılını Kavruk dudakların tuzunda tadı Fırat’ı Dijle’yi vurur Heyy bre Şahin gagasında Can suretidir Kara saçlım Gül benizlim Sevdiğim Bu türkü Mor dağların emanetidir Gün kar yanığı yüze vuranda Debreşir gökçe yürek Kasketi keder gömleği kan Sevdası bir uçurumdur Gözleri kor tanesi gözleri hançer Gözleri cesarettir Krizantem çiçegidir emegi gülüm Elleri cesur vede hünerli Mor dağların ardında Üç koca destan üç koca dünya Üç denklem Üç şifre üç atom çekirdeği ve Bir çakmak bir kıvılcım birde dinamit Gün kar yanığı yüze vuranda Mor dağların türküsü gelir Onlar güneşin bağrında ateş Yer yüzünde bir taze çiçektiler Namluda namusun fişengi İsyanda yürek kara düşte Bembeyaz gerçektiler Ben yılların sevdası Nazlım Sabır kıyısında Kin köpüğü Al almada Başaklarda Gül dudaklarda hasret Söyle türkünü sen Erinme nazlı bacım Ağlamadan Karalara bağlamadan Kına gecelerinin sevincinde Lurke’de Goven’de Temirağa’da
Şiir
Gençliğimi kimse bilmez sakallarımdan çocuk kokusu
Ağzımdan ay ışığı fışkırır benim
Ceketimi yağmurlara astığımdan beri
Tehlikeli şiir okur dünyaya sataşırım ben
Gözüm baharlara , yüzüm yağmurlara
Hüznüm dağlara küs
Gözüm sabahlara , ömrüm topraklara
Hüznüm dağlara küs
Geceden karanlık sebebim , geceden mülteci kederim ) 2
Korkarım dönmez yüreğim , korkarım güzelim korkarım )
Beni soracaklar , beni bulacaklar
Beni yoracaklar yar
Beni tutacaklar , beni yakacaklar
Bana kıyacaklar yar
Sorulur karanlık sebebim , vurulur mülteci kederim ) 2
Korkarım dönmez yüreğim , korkarım güzelim korkarım )
Bir ince pusudayım,
Yolumun üstü engerek
Bir yolun sonundayım
Sessizce tükenerek
Ben senin sokağına ulaşamam dardayım,
O masum gözlerine bakamam firardayım
Oysa ben bu gece yüreğim elimde
Sana bir sırrımı söylecektim
Şu mermi içimi delmeseydi eğer
Seni allıp götürecektim
Beni vur
Beni onlara verme
Külüm al uzak yollara savur
Dağılsın dağlara dağılsın vur
Öykümüz ama sen ağlama dur
Bir ince pusudayım
Bu gece zehir zemberek
Bir yolun sonundayım
Sessizce tükenerek
Ben senin ellerine ulaşamam dardayım
O masum hayallere dalamam ölmekteyim
Oysa ben bu gece yüreğim elimde
Sana bir sırrımı söylecektim
Şu mermi içimi delmeseydi eğer
Seni allıp götürecektim
Beni vur
Beni onlara verme
Külüm al uzak yollara savur
Dağılsın dağlara dağılsın vur
Öykümüz ama sen ağlama dur
Akşamlar böyle biter
Hep böyle dertli biter
Evli evine gider
Kuşlar yuvaya döner
Bir de sen gitme
Bir de sen gitme
Bir de sen gitme
İçimden
Yaralıyım ben
Giden bu yolculardan
En çok ben şanssızım
Ne kadar çok yaşadıysam
O kadar çok yalnızım
Biraz da sen ağla
Biraz da sen ağla
Ölürken bile hasretim sana
Bir tek sen anla
Öyle bir yerdeyim ki, ne karanfil ne kurbağa
Öyle bir yerdeyim ki, öyle bir yerdeyim ki
Bir yanım mavi yosun, dalgalanır sularda
Bir yanım mavi yosun, dalgalanır sularda
Dostum dostum güzel dostum
Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe
Öyle bir yerdeyim ki, bir yanım çığlık çığlıkğa
Öyle bir yerdeyim ki, öyle bir yerdeyim ki
Anam gider Allah Allah, kızım düşmüş sokağa
Anam gider Allah Allah, dölüm düşmüş sokağa
Dostum dostum güzel dostum
Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe.
Burda çiçekler açmıyor
Kuşlar süzülüp uçmuyor
Yıldızlar ışık saçmıyor
Geçmiyor günler geçmiyor
Avluda volta vururum
Kah duşünür otururum
Türlü hayaller görürüm
Geçmiyor günler geçmiyor
Dışarıda mevsim baharmış
Gezip dolaşanlar varmış
Günler su gibi akarmış
Geçmiyor günler geçmiyor
Gönülde eski sevdalar
Gözümde dereler bağlar
Aynadan hayalin ağlar
Geçmiyor günler geçmiyor
Yanımda yatan yabancı
Her söz zehir gibi acı
Bütün dertlerin en gücü
Geçmiyor günler geçmiyor.
Dağlar bize düz olur lo
Yar gelmezse ne olur
Bir yar gider bin yar gelir
Düşmanlar görür kör olur
Hadi sen git işine de
Herkes kendi işine
Dağlarımda zulüm varsa
Düşemem yar peşine
Güle baykuş kondurmayın
Küstürüp soldurmayın
Yare birşeyler söyleyin
Kafamı bozdurmayın
Hadi sen git işine de
Herkes kendi işine
Dağlarımda ölüm varsa
Düşemem yar peşine
Metrisin önünde durdum
Hasretim yerlere vurdum.
Ben dağlarda uçan kuştum
Kanatlarımdan vuruldum.
Yıllar var ki yorgunum ben
Gökyüzüne vurgunum ben
Mahpuslarda durgunum ben.
Metrisin önü kahveler
Kahvede can annem&dostalar bekler.
Dağlar köyler türkü söyler
Dağlar köyler yolum gözler.
Geze geze yoruldum ben,
Gökyüzüne vuruldum ben,
Mahpuslarda duruldum ben.
Saza niye gelmedin
Söze niye gelmedin
Gündüz belli işin var
Gece niye gelmedin
Üç gün dedin, beş gün dedin
Aylar oldu gelmedin
Geçen Cuma gelecektin
Haftalardır gelmedin
Çaldığım saza mı yanam
Ettiğin naza mı yanam
Alam yari koynuma
Kış yatam, yaz uyanam
Üç gün dedin, beş gün dedin
Aylar oldu gelmedin
Geçen Cuma gelecektin
Haftalardır gelmedin.
su daglarda kar olsaydim olsaydim
bir asi ruzgar olsaydim olsaydim
arar bulur muydun beni beni
sahipsiz mezar olsaydim olsaydim
şu yanginda har olsaydim olsaydim
aglayip bi zar olsaydim olsaydim
belki yaslanirdin bana bana
mahpusta duvar olsaydim olsaydim su bozkirda han olsaydim olsaydim
yikik perisan olsaydim olsaydim
yine sever miydin beni beni
simsiyah duman olsaydim olsaydim
su yarada kan olsaydim olsaydim
dokulup ziyan olsaydim olsaydim
bu dunyada yerim yokmus yokmuş
keske bir yalan olsaydim olsaydim.
Ben cürümüs bir asayim
Zindanlara yol eyledi dert beni
Carmiha gerilmis bir Isa´yim
Civilere zapteyledi dert beni
Pir Sultan´i darda gördüm
Daragaca vur eyledi ask beni
Haci Bektas´i kirda gördüm
Bir ceylana pir eyledi ask beni
Her yangina her atasa
Köz eyledi dert beni
Bu daglara bu yollara
Toz eyledi ask beni
Ben yanarim ask icin
Ben yanarim gül icin
Bu ates sönmesin diye
Ben yanarim kim icin
Ben yanarim sen icin
Bari sen yanma diye
Ben yakilmis bir ozanim
Yanginlara kül eyledi dert beni
Kerbela cölünde bir Hüsetin´im
Damla suya kul eyledi dert beni
Ben Yunus´u nurda gördüm
Dergahina gül eyledi ask beni
O Mecnun´u firarda gördüm
Bir Leyla´ya derleyledi ask beni
Bana birşeyler anlat
Canım çok sıkılıyor
Bana birşeyler anlat
İçim içimden geçiyor
Yanımdasın susuyorsun
Susuyor konuşmuyorsun
Bakıyor görmüyorsun
Dokunsan donacağım
İçimde intihar korkusu var
Bir gülsen ağlayacağım
Bir gülsen kendimi bulacağım
Depremler oluyor beynimde
Dışarda siren sesi var
Her yanımda susmuş insanlar
İçimde ölen biri var
Vay, vay, vay, vay, vay
Hadi birşeyler söyle
Çocuk gözlerim dolsun
İçinden git diyorsun
Duyuyorum gülüm
Gideceğim, son olsun
İçimde soluyorsun
İki can var içimde
Korkular salıyorsun üstüme korkular
Her an başka biçimde
Yanımdasın susuyorsun
Susuyor konuşmuyorsun
Bakıyor görmüyorsun
Dokunsan donacağım
İçimde intihar korkusu var
Bir gülsen ağlayacağım
Bir gülsen kendimi bulacağım
İçimde soluyorsun
İki can var içimde
Korkular salıyorsun üstüme korkular
Her an başka biçimde
Depremler oluyor beynimde
Dışarda siren sesi var
Her yanımda susmuş insanlar
İçimde ölen biri var
Vay, vay, vay, vay, vay
Bugün düşünemiycen kadar başım belada
Köşe başları tutulmuş üstelik yağmur yağmada
İler tutar yanı yok,iler tutar yanı yok
Fişlenmişim,adım eşgalim bilinmekte
Üstelik göğsümde,yani yam şuramda
Kirli sakalıyla bir eşkıya gezinmekte
Başım belada
Adamın biri vurulmuş sokakta,
Cebinde adresim bulunmuş
Başım belada
Tabancamı unutmuşum helada
Nerden baksan tutarsızlık,nerden baksan tutarsızlık,
Nerden baksan ahmakça
Başım belada
Üzerime kan sıçramış doğarken
Uykularım yarıda kalmış
Başım belada
Senelerce kuralsız yaşamışam
Nere gitsem çaresi yok,nere gitsem çaresi yok
Nere gitsem çaresi yok yanmışım
Sevdim inanamiycan kadar seni esmer kız
Kirpiklerimde çırpınan şu tuzlu gözyaşımda
İhanetin adı yok,ihanetin adı yok
Neylersin ki çember daralmakta
Şimdilik hoşçakal yaban çiçeğim
Yasal mermisiyle bir komiser yaklaşmakya
Başım belada...