Aramıza girmiş dağlar, denizler
Gelemem di yorum öf öf, sen gel diyorsun
Kar yağmış yollara, örtülmüş izler
Bulamam diyorum öf öf...
Sen bul diyorsun
Sanma bu sevgimiz sence yaygara
Ne dertler bıraktın öf öf, hep sıra sıra
Sen yoksun ya böyle ıssız Ankara
Sensiz Ankara
Duramam diyorum öf öf...
Sen dur diyorsun
Kızıltuğ'um baharı mı, yazı mı
Hangi kalem yazmış öf öf, benim yazımı
Dert ortağım olan dertli sazımı
Çalamam diyorum öf öf
Sen çal diyorsun....
Sessiz bir gece, yorgun adımlarım
Hiç haberi yok gibi, ıslak kaldırımların
Kimse görmüyor mu? Kimse duymuyor mu?
Durup önünde kalbinin, kimse durdurmuyor mu?
Herkes gider mi? Herkes gider mi?
Söyle bana küçük adam, her şey biter mi?
Çok erken değil mi? Erken değil mi?
Söyle bana küçük adam, herkes gider mi?
Elinde cennetin kayıp haritası
Kalbinde hazineler, yüzünde anahtarı
Kimse görmüyor, kimse bilmiyor
Ve sen hâlâ üşüyorsun..
Herkes gider mi? Herkes gider mi?
Söyle bana küçük adam, her şey biter mi?
Çok erken değil mi? Erken değil mi?
Söyle bana küçük adam, herkes gider mi?
Hâlâ yalnız mısın?
Sadece özgür.
Peki mutsuz?
Sadece alışmış.
Peki ya aşık?
Sadece eksik.
Peki ya sen?
Hâlâ bekliyor musun?
Beklemek, şimdi hiç duymayan birine,
Dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız.
Peki ya umut?
Umut, şimdi hiç görmeyen birine,
Gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız.
Herkes gider mi? Herkes gider mi?
Söyle bana küçük adam, söyle bana küçük adam
Çok erken değil mi? Erken değil mi?
Söyle bana küçük adam, söyle bana küçük adam
Yağmur diner mi? Yağmur diner mi?
Söyle bana küçük adam, söyle bana küçük adam
Herkes gider mi? Herkes gider mi?
Söyle bana küçük adam, söyle bana küçük adam
Çok erken değil mi? Erken değil mi?
Söyle bana küçük adam, söyle bana küçük adam
Yağmur diner mi? Yağmur diner mi?
Söyle bana küçük adam, söyle bana küçük adam..
Telli Turnam Selam Götür Sevgilimin Diyarına
Üzülmesin Ağlamasın Belki Gelirim Yarına, Cananıma
Hasret Kimseye Kalmasın, Sevdalılar Ayrılmasın
Ben Yandım Eller Yanmasın
Sevdanın Aşkın Narına, Cananıma
Gönüle Hasret Yazıldı, Sevgiye Mezar Kazıldı
İki Damla Yaş Süzüldü
Gözlerimin Pınarına
Hasret Kimseye Kalmasın, Sevdalılar Ayrılmasın
Ben Yandım Eller Yanmasın
Sevdanın Aşkın Narına, Cananıma
Hep aynı sessizlikle geliyor gece…
Hep aynı yalan dolan masalları dinliyorum yine…
Hep aynı yüzler, hep aynı sesler peşimde…
Anlatamıyorum, inandıramıyorum kendime…
Sen benim yarım kalan cümlelerimsin…
Hiç söyleyemediğim, söylemediğim o sözlerim…
Sen benim hiç ısınmayan ellerimsin…
Hiç unutamayan, unutmayan o kalbim…
Sen benim eksik kalan yerimsin…
Kapattığım pencereler, güneşlere çektiğim o perdelerim…
Sen benim hiç sevmediğim sessizliğimsin…
Kaybettiğim yolum, korktuğum karanlık, hiç tutamadığım o yeminlerim…
Sen benim terk ettiğim şehirlerimsin…
Düştüğüm çukur, uzanan ellerim, hiç tutunamadığım gidenlerim…
Sen benim kovulduğum cennetimsin!
Eğdiğim yüzüm, sövdüğüm aydınlığa hiç açamadığım gözlerim.
Erzurum çarşı pazar leylim aman aman
Leylim aman aman leylim aman aman suna yarim
İçinde bir kız gezer oy nenen ölsün sarı gelin aman
Sarı gelin aman sarı gelin aman suna yarim
Elinde divit kalem leylim aman aman
Leylim aman aman leylim aman aman suna yarim
Katlime ferman yazar oy nenen ölsün sarı gelin aman
Sarı gelin aman sarı gelin aman suna yarim
Seni vermem ellere leylim aman aman
Leylim aman aman leylim aman aman suna yarim
Nicedir bu canımsa oy nenen ölsün sarı gelin aman
Sarı gelin aman sarı gelin aman suna yarim
Sarı Saçlarına Deli Gönlümü
Bağlamışım Mözülmüyor Mihriban
Ayrılıktan Zor Belleme Ölümü
Görmeyince Sezilmiyor Mihriban
Yar Deyince Kalem Elden Düşüyor
Gözlerim Görmüyor, Aklım Şaşıyor
Lambada Titreyen Alev Üşüyor
Aşk Kağıda Yazılmıyor Mihriban
Tabiplerde ilaç Yoktur Yarama
Aşk Deyince Ötesini Arama
Her Nesnenin Bir Bitimi Var Ama
Aşka Hudut Çizilmiyor Mihriban
Gölgeni ismini sil yavaş yavaş
Giderken bu kentten tükür yüzüne yalnızlığının
Kalbini kendini sök yavaş yavaş
Giderken bu kentten sakın ağlama sus!
Unut ne yaptı sana
unut ne söyledi
Unut ne varsa vazgeçtiğin
Yüzünde korkularla
İçinde çığlıklarla
Kalbinde simsiyahlar
Nereye gidiyorsun?
Hep bu şarkılarla
Kıymetsiz dualarla
Utanmaz bir yağmurla
Nereye gidiyorsun?
Yolları duvarları geç yavaş yavaş
Giderken bu kentten bir piç gibi bırak yalnızlığını
Ve o siyah saçlarını kes yavaş yavaş
Giderken terkederken savur yüzüne yalnızlığının
Ve unut ne yaptı sana
Unut neler anlattı
Unut ne varsa vazgeçtiğin
Yüzünde korkularla
İçinde çığlıklarla
Kalbinde simsiyahlar
Nereye gidiyorsun?
Hep bu şarkılarla
kıymetsiz dualarla
Utanmaz bir yağmurla
Nereye gidiyorsun?
Hep bu şarkılarla
Yüzünde korkularla
İçinde simsiyahlar
Nereye gidiyorsun?
Bu sahte baharlarla
Kıymetsiz dualarla
Utanmaz bir yağmurla
Yine mi gidiyorsun?
Çocuk,
Her vedanın ardında bir bekleyeni vardır kimsenin bilmediği
Ve her gözyaşının altında bir dua kimsenin duymadığı
Çevir gökyüzüne başını.
Bakma arkana!
Daha sert basa basa, daha güçlü!
Anlat bu kara şehrin yollarına ak adımlarınla!
Gitmek yenilmek değildir kazanmak da!
Gitmek gitmektir işte.
Hepsi bu.
Yüzünde korkularla
İçinde çığlıklarla
Kalbinde simsiyahlar
Nereye gidiyorsun?
Hep bu şarkılarla
Kıymetsiz dualarla
Utanmaz bir yağmurla
Nereye gidiyorsun?
Hep bu şarkılarla
Yüzünde korkularla
İçinde simsiyahlar
Nereye Gidiyorsun??
Şu garip halimden bilen işveli nazlı
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Ben ağlarsam ağlayıp, gülersem gülen
Bütün dertlerimi anlayıp gönlümü bilen
Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyor
Hiç bir tabip şu yarama merhem olmuyor
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Ne Ağlarsın
Ne ağlarsın benim zülfü siyahım
Bu da gelir, bu da geçer ağlama
Göklere erişti feryadı ahin
Bu da gelir, bu da geçer ağlama
Bir gülün çevresi dikendir hardır
Bülbül gül elinden ah ile zardır
Ne de olsa kışın sonu bahardır
Bu da gelir bu da geçer ağlama
Anladim, hersey bitiyor
Her seferinde yine ask kaybediyor bizi
Anladim, herkes gidiyor
Her seferinde yine cok acitiyor bizi
Gözlerine bir bak, nasilda parlak
Beni ugurlarken yine yüzüme böyle bak
Gözlerime bir bak, nasilda islak
Bana hoscakal derken, onlara iyi bak
Aglamadan, aglatmadan gitmelisin simdi burdan
Yagmurlardan rüzgarlardan hesap sor bu sokaklardan
Gitmelisin simdi...
Sevgilim, sevgilim
Anladim, hersey bitiyor
Her seferinde yine ask kaybediyor bizi
Anladim, herkes gidiyor
Her seferinde yine cok acitiyor bizi
Gözlerine bir bak, nasilda parlak
Beni ugurlarken yine yüzüme böyle bak
Ellerime bir bak nasilda ufak
Bana hoscakal derken onlara iyi bak
Aglamadan, aglatmadan gitmelisin simdi burdan
Yagmurlardan rüzgarlardan hesap sor bu sokaklardan
Aglamadan, aglatmadan gitmeliyim simdi burdan
Yagmurlardan rüzgarlardan hesap sor bu sokaklardan
Sevgilim...
(Bugün günlerden hiç benim adım yok. Kanatlanıyor içimden binlerce siyah kelebek. Savruluyor rüzgârda yaprak gibi
Kalbim, uzaklarda bir yerde. Kalbim kayıp.)
Sessiz, yorgun, ağır, gözkapaklarım kapanıyor yine… Yine…
(Karanlığa dokunabiliyor sanki ellerim.)
Yıkık, dökük, bu şehrin duvarları birer birer üstüme yıkılıyor yine…
(Sadece sesler duyuyorum..)
Yine…
(Ayak sesleri uzaklarda..)
Kuş sürüleri terk ederken bu şehri, ardında yoksul ve kimsesiz çocuk gibi bırakıyor yine…
(Susuyorum.)
Yine…
(Sessizlik keskin..)
Ve sonbahar sinsice yaklaşarak peşinde köpek gibi bir yalnızlığı üstüme sürüklüyor yine…
(Bekliyorum)
Yine…
(Beklemek keskin)
Sözler hep yalan! Yeminleri unut!
Bir veda bir sebepsiz tokat gibi çarpıyor yine…
(Burdan gitmem gerek)
Yüzüme…
Şarkılar yalan! Duyduklarını unut!
Bir hikaye rüzgarın ellerinde savruluyor yine…
(Herşeyi unutmam gerek)
Yine!
Kestim! Akıttım! Damarlarımdaki kanımda akan o kirli siyah yalanları!
(Acımıyor bileklerim)
Olmadı!
(Acımıyor hiç)
Sildim! Çıkardım! Yüzümden kazıdım yüzüme çizdiğin o siyah derin yazıları!
(Acımıyor ellerim avuçlarım)
Olmadı!
(Acıtmıyor hiçbirşey)
Kustum! Tükürdüm içimde senden kalan o keskin o acıtan hatıraları!
(Acımıyor tenim, ve acımıyor)
Olmadı!
(Dokunduğun yerler)
Söktün! Defalarca diktim o küçük ellerinle açtığın ve sızlayan bütün yaralarımı!
(Acımıyor artık kalbim)
Olmadı!
(Kalbim)
Bana ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın çocuk!
(Sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki ellerimin izlerini.)
Niye yaptın… Niye yaptın… Niye yaptın ahh çocuk!
(Sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki kaderimin sökülüşünü.)
Bana ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın çocuk!
(Sadece sessizce durup öylece izlemek istedim bir meleğin ellerindeki kalbimi.)
Niye yaptın… Niye yaptın… Niye yaptın ahh çocuk!
(Sadece öylece durup sessizce izlemeyi istedim, sadece bir meleği sevmeyi.)
Göremiyorum, duyamıyorum artık dokunamıyorum çocuk!
(Hep bir şey eksik gibi ve hep bir şey yarım ve hep bir şey yok artık sanki.)
Anlatamıyorum anlatamıyorum artık ağlayamıyorum çocuk!
(Ne bir ışık var ne de bir şarkı artık sokaklarında bu kaybetmiş şehrin)
İnanmıyorum inanmıyorum artık inanamıyorum çocuk!
(Ne bir isim var duvarlarında, ahh ne de okunabilen bir cümle.)
Bilmiyorum bilmiyorum artık sevemiyorum çocuk!
(Sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki ölümümü.)
Ne yağmur, ne kar, ne yüzüme vuran rüzgar, canımı yakan acıtan sonbahar, daha dinmedi çocuk!
(Öyle beyaz)
Seni silmedi çocuk!
(Öyle maviydi ki)
Alev alev yanan kirpiklerinde saçılan kıvılcımlarınla başlayan bu yangın daha sönmedi çocuk!
(Öyle güzeldi ki ve öyle..)
Sönemedi çocuk!
(Öyle masum ama… )
Bu viran şehirde, bu viran hikaye henüz bitmedi!
Bitmedi bitmedi bitmedi çocuk!
(Öyle yanlış öyle…)
Bitemedi çocuk!
(Öyle yanlış ki ve öyle… )
Bu aciz şarkılar, bu aciz dualar seni geri getirmedi getirmedi getirmedi çocuk!
(ve öyle çocuk)
Dönmedin çocuk!
(Kalbim…)
Bana ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın çocuk!
(Tüm maviler kirli şimdi ve tüm beyazlar utanç içinde ve sadece uyumak)
Bunu niye yaptın… Niye yaptın… Niye yaptın… Niye yaptın çocuk!?
(Uyumak istiyorum… )
Ben Seni Çok Sevdim (Söz & Müzik: Cem Adrian)
Şeker Prens ve Tuz Kral - Eylül & 2013
Ben Seni Çok Sevdim
Bir istiridyenin kıymetli incisini sakladığı gibi saklarım seni...
Bir bahar dalının narin tomurcuklarını sakındığı gibi korurum seni...
Çok derin...
Derinlerimde ellerin...
Bir armağan gibi Tanrı'dan bana...
Kış güneşinde altın kirpiklerin...
Ben seni çok sevdim...
Ben seni çok sevdim...
Belki zordur anlaması sessizliğimden...
Ben seni çok sevdim...
Ben seni çok sevdim...
Sen oku kelimeleri gözlerimden...
...
Söz, Müzik & Aranje: Cem Adrian
Piyano & Trompet: Sezgin Alkan
Bir şehir düşer, içimde sessizce
Yıkılır duvarlarım, devrilir çaresizce
Yüzüme bakar gece, içine çeker beni
Kanar bir yerimde, hala ellerinde
Kalbim, hala sensiz
Kalbim, hala kırık
Kalbim, hala karanlık
Kalbim, hala kayıp
Kalbim, kalbim, kalbim
Sana düşüyorum, sana uzanıyor, sana tutunuyor, sende kayboluyor
Seni arıyorum, sana vuruluyor, sana kanıyorum, sana kanıyorum
Sana kavruluyor, sana çarpıyorum, sende parçalanıp, sende kırılıyor
Sana dağılıyor, sende keskinleşip, sana batıyorum, sana çıkıyorum
Sana koşuyorum, sana dolanıyor, sende sendelenip, sana düşüyorum
Sana debelenip, senden çıkamıyor, sana kilitlenip, sende kalıyorum
Sana birikiyor, sana akıyorum, sana dökülüyor, sende dalgalanıp
Sende çırpınıyor, sana çöküyorum, sende boğuluyor, sende ölüyorum
Kalbim,
Kalbim, hala sensiz
Kalbim, hala kırık
Kalbim, hala karanlık
Kalbim, hala kayıp
Hala sensiz, kalbim
Hala kırık, kalbim
Hala karanlık, kalbim
Hala kayıp, kalbim
Kalbim, hala kayıp.....
Belki susmalıydım ama ben konuşmalıyım...
Anlatmalıyım, her şeyi...
Çekip gitmeliydim belki de ama anlatmalıyım...
Bilmelisin, her şeyi...
Yoo... Pişman değilim...
Unutmalıyım sadece ben...
Yoo... Yanlış anladın...
Avutmalıyım kendimi...
Bu kadar kısa değil, bu tek kişilik aşk...
Bu kadar... Bu kadar acı...
Bu kadar kısa değil, bu tek kişilik aşk...
Devamı var... Yalnızca, yalnızca acı...
Seni güneş saydım, kendimi ay...
Tutulmalıydım, tutulmalıydım ve seni ben...
Seni ılık bir esinti sanmıştım...
Kapılmalıydım, kapılmalıydım rüzgara...
Yoo... Pişman değilim...
İnanmalıydım ve sana ben...
Yoo... Bak üzgün değilim...
Unutmalıyım sadece...
Bu kadar basit değil, o bilmediğin aşk...
Bu kadar... Bu kadar acı...
Bu kadar kısa değil, o görmediğin aşk...
Devamı var... Yalnızca, yalnızca acı...
Gözlerimi açıp yeniden uyanmalıydım...
Uyanmalıydım bu sessiz uykudan...
Kalbimi senden geri alıp, koparmalıydım...
Kopmalıydım, yapamadım...
Yoo... Dursun istedim...
Durdurmalıydım bu sonsuz öyküyü...
Yoo...
Ölüyordum, görmüyordun önünde...
Ben denedim, denedim bitirmeyi...
Bu tek kişilik aşkı...
Ben denedim, denedim, denedim...
Bitsin istedim, bitirmeliydim...
Bu tek kişilik aşkı...
Ben denedim... Denedim...
Hala bitmedi...
Bak, hala acıyor...
Hala acıyor...
Kırılan yerleri kalbimin...
Yine geldi sonbahar.
Açtı kollarını.
Sarıldı boynuma.
Yine geldi sonbahar.
Döküldü yapraklar.
Kalbim gibi yere.
Yine geldi sonbahar.
Çaldı renklerimi.
Her yer siyah beyaz.
Yine aynı sonbahar.
Elinde rüzgârlar.
Dans etti benimle
La la la la la laa
Yine geldi sonbahar.
Yüzünde damlalar.
Benim gibi yine.
Yine o aynı sonbahar.
Dilinde aynı şarkılar
Söyledik birlikte
La la la la la laa
Yine geldi sonbahar.
Döküldü yapraklar.
Kalbim gibi yere.
Yine geldi sonbahar.
Çaldı renklerimi.
Kalbim siyah beyaz.
Havada bulut yok bu ne dumandır
Mahlede ölüm yok bu ne figandır
Şu Yemen elleri ne de yamandır
Ano Yemendir
Gülü çemendir
Giden gelmiyor
Acep nedendir
Burası Muştur
Yolu yokuştur
Giden gelmiyor
Acep ne iştir
Kışlanın önünde redif sesi var
Bakın çantasında acep nesi var
Bir çift kundurayla bir de fesi var
Ah o
Yemendir
Gülü çemendir
Giden gelmiyor
Acep ne iştir
Burası Muştur
Yolu yokuştur
Giden gelmiyor
Acep ne iştir
Kışlanın önünde geziyor kazlar ,
Elim,Kolum Ağrır ,Yüreğim Sızlar
Yemen 'e Gidene Ağlıyor Kızlar
Ah o yemendir gülü çemendir
giden gelmiyor acep nedendir ?
Burası Muştur yolu yokuştur
Giden gelmiyor acep ne iştir ?
Kışlanın önünde bir binek taşı
Yoklama yapıyor bizim binbaşı
Sefere giderler çavuş , onbaşı
Ah O yemendiir gülü çemendir
Giden gelmiyor acep nedendir ?
Burası muştur yolu yokuştur
Giden gelmiyor acep ne iştir