Öyle bir yerdeyim ki, ne karanfil ne kurbağa
Öyle bir yerdeyim ki, öyle bir yerdeyim ki
Bir yanım mavi yosun, dalgalanır sularda
Bir yanım mavi yosun, dalgalanır sularda
Dostum dostum güzel dostum
Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe
Öyle bir yerdeyim ki, bir yanım çığlık çığlıkğa
Öyle bir yerdeyim ki, öyle bir yerdeyim ki
Anam gider Allah Allah, kızım düşmüş sokağa
Anam gider Allah Allah, dölüm düşmüş sokağa
Dostum dostum güzel dostum
Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe.
Ben Gönlümü Sana verdim
Pare pare yola serdim
Vakitsiz bir nara düştüm
Gelmedin yar, gelmedin yar.
Dağlar dağlar sözüm var sana
Duy sesimi, sitemim sana
Yol bekler, gözüm yollarda
Gelmez oldun, gelmez oldun.
(x2)
Anla beni, gidecek yolum yok
Sevdamı diyecek yerim yok
Yüreğimin dayanacak gücü yok
Gelmedin yar, gelmedin yar.
(x2)
Dağlar dağlar sözüm var sana
Duy sesimi, sitemim sana
Yol bekler, gözüm yollarda
Gelmez oldun, gelmez oldun.
(x2)
Dağlarda öfkeli başım
Serhatta hep akşam oluyor
Nasipsiz kıştan mı
Yağmurdan mı yoksa aşktan mı
Ağladıkça ağladıkça , dağlarımız yeşerecek
Görecek göreceksin , ağladıkça ağladıkça
Geceyi tutacağız , görecek göreceksin
Ağladıkça ağladıkça güneşi tutacağız
Görecek göreceksin
İlk yazda bitti telaşım
Alnımda hep kavga duruyor
Vakitsiz hırstan mı
Bahardan mı yoksa aşktan mı
Ağladıkça ağladıkça , bozkırlar yeşerecek
Görecek göreceksin , ağladıkça ağladıkça
Güneşi tutacağız , görecek göreceksin
İnsanların yüzlerini göremiyorum
Boğazım düğüm düğüm çözemiyorum
İstesen de yanına gelemiyorum
Tutsam şu karanlığı
Tutsam da yırtsam
Ah elim tutuşmasa, elini tutsam
Susmasan konuşsan sesini duysam
Tutsam güzel yüzünü bağrıma bassam.
Doğum günüm bugün/gülüm
Doğum günüm gülüm/bugün
Doğum günüm diyorsun;
Doğum günün kutlu olsun
Mutlu ol senelerce
Sana boncuktan kuş yaptım
Konacak pencerene
Karakollar beni alır sorgular gecelerce
Hiç bekleme belki gelmem, gelemem senelerce.
Martılar ağlardı çöplüklerde
Biz seninle gülüşürdük
Şehirlere bombalar yağardı her gece
Biz durmadan sevişirdik
Acımasız olma şimdi bu kadar
Dün gibi dün gibi çekip gitme
Bırak da sarılayım ayaklarına
Kum gibi kum gibi ezip geçme
Acımasız olma şimdi bu kadar
Dün gibi dün gibi çekip gitme
Bırak da dolanayım ayaklarına
Kum gibi kum gibi ezip geçme
Sonbahar damlardı damlarımıza
Biz seninle sararırdık
Aydınlanlansın diye şu kirli yüzler
Biz durmadan şavaşırdık
Bebeğin beşiği çamdan
Yuvarlandı düştü damdan
Beybabası gelir şam'dan
Nenni nenni nenni
Nenni bebek hey (oy)
Bebek beni deleyledi
Yaktı yaktı kül eyledi
Elaleme kul eyledi
Nenni nenni nenni
Nenni bebek hey (oy)
Üstüm başım toz içinde
Önüm arkam pus içinde
Sakallarım pas içinde
Siz benim nasıl yandığımı
Nereden bileceksiniz
Bir fidandım derildim
Fırtınaydım duruldum
Yoruldum çok yoruldum
Siz benim neler çektiğimi
Nereden bileceksiniz
Taş duvarlar yıkıp geldim
Demirleri söküp geldim
Hayatımı yakıp geldim hey
Siz benim neden kaçtığımı
Nereden bileceksiniz
Gökte yıldız söner şimdi
Annem beni anar simdi
Sevdiğim var kanar şimdi
Siz benim niye içtiğimi
Nereden bileceksiniz
Bir pınardım kan oldum
Yol kenarı han oldum
Yanıldım ah ziyan oldum
Siz benim neden sustuğumu
Nereden bileceksiniz
Ben ardımda yaş bıraktım
Ağlayan bir eş bıraktım
Sol yanımı boş bıraktım hey
Siz benim kime küstüğümü
Nereden bileceksiniz
Artık seninle duramam
Bu akşam çıkar giderim
Hesabım kalsın mahşere
Elimi yıkar giderim
Sen zahmet etme yerinden
Gürültü yapmam derinden
Parmaklarımın üzerinden
Su gibi akar giderim
Artık sürersin bir sefa
Ne cismim kaldı ne cefa
Şikayet etmem bu defa
Dişimi sıkar giderim
Bozar mı sandın acılar
Belaya atlar giderim
Kurşun gibi mavzer gibi
Dağ gibi patlar giderim
Kaybetsem bile herşeyi
Bu aşkı yırtar giderim
Sinsice olmaz gidişim
Kapıyı çarpar giderim
Sana yazdığım şarkıyı
Sazımdan söker giderim
Ben ağlayamam bilirsin
Yüzümü döker giderim
Köpeklerimden kuşumdan
Yavrumdan cayar giderim
Senden aldığım ne varsa
Yerine koyar giderim
Ezdirmem sana kendimi
Gövdemi yakar giderim
Beddua etmem üzülme
Kafama sıkar giderim
Beni burada arama
Arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
Kaç zamandır yüzüm traşlı
Gözlerim şafak bekledim
Uzarken ellerim kulağım kirişte
Ölümü özledim anne.
Yaşamak isterken delice
Ah.. verebilseydim keşke
Yüreği avcunda koşan herbir anneye
Tepeden tırnağa oğula
Ve kıza kesmiş
Bir ülkeye armağan
Düşlerimle sınırsız
Diretmişliğimle genç
Şaşkınlığımla çocuk devrederken sırdaşıma
Usulca açıverdi yanağımda tomurcuk
Pir sultan’ı düşün anne, şeyh bedretinn’i
Börklüce’yi
Insanları düşün anne
Düşün ki yüreğin sallansın
Düşün ki o an güneşli güzel günlere inanan
Mutlu bir yusufcuk havalansın
Beni burada arama
Arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
Yani benim güzel annem
Ala şafağında ülkemin yıldız uçurmak varken
Oturup yıldızlar icinde kendi buruk kanımı içtim
Ne garip duygu şu ölmek
Öptüğüm kızlar geliyor aklıma
Bir açıklaması vardır elbet
Giderken darağacına
Geride masa üstünde boynu bükük
Kaldı kağıt kalem.
Bağışla beni güzel annem
Oğul tadında bir mektup yazamadım diye
Kızma bana.
Elleri değsin istemedim
Gözleri değsin istemedim
Ağlayıp kokluyacaktın
Belki bir ömür taşıyacaktın koynunda.
Yaşamak ağrısı asıldı boynuma
Oysa türkü tadında yaşamak isterdim
Ölmek ne garip şey anne
Beni burada arama
Arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
Kısacası güzel annem
Bir çiçeği düşünürken ürpermek yok
Gülmek umudetmek özlemek
Ya da mektup beklemek
Gözleri yatırıp ıraklara.
Ölmek ne garip şey anne
Baba olamayacağım örneğin
Toprak olmak ne garip şey anne.
Beni burada arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
Bekle beni anne.
Bir sabah çıkagelirim
Bir sabah anne bir sabah
Acını süpürmek için açtığında kapını
Beni burada arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
Bayrak kartlarının tutsaklığından aşırıp bayramı
Sedef kakmalı bir kutu içinde
Vermek isterdim çocukların ellerine
Sonra, sonra benim güzel annem
Damdan düşer gibi vurulmak isterdim bir kıza
Gecenin kıyısında durmuşum
Kefenin cebi yok
Koynuma yıldız doldurmuşum
Koşun çocuklar koşun
Sabah üstüme üstüme geliyor
Artik duvarlari kanatırcasına tırnağımla
Şaşkın umutlu şiirler yazamıyacağım
Mutlak bir inançla gözlerimi tavana çakamıyacağım
Uçurumlar ki sende büyür
Dağdır ki sende göçer
Ben bayram derim çiçek derim
Çam diplerine açmış kanatlarını kozalak derim
Gül yanaklı çocuğa benzer
Yinede oğlunu yitirmek kim bilir ne garip şey anne
Her kavgada ölen benim
Bayrak tutan çarpışan
Her kadın toprağı tırnaklıyarak
Doğurur beni
Özlem benim kavga benim aşk benim
Adı başka sesi başka
Nice yaşıtım
Koynunda çiçekler,
Çicekler içinde yeni bir ülke getirirler.
Dağlar bize düz olur mu
Yar gelmezse ne olur
Bir yar gider bin yar gelir
Düşmanlar görür kör olur
Hadi sen git işine de
Herkes kendi işine
Dağlarımda zulüm var lo
Düşemem yar peşine
Güle baykuş kondurmayın
Küstürüp soldurmayın
Yare bir şeyler söyleyip
Kafamı bozdurmayın
Hadi sen/çek git işine de
Herkes kendi işine
Dağlarımda ölüm/zulüm var lo
Düşemem yar peşine
Şiir
Gençliğimi kimse bilmez sakallarımdan çocuk kokusu
Ağzımdan ay ışığı fışkırır benim
Ceketimi yağmurlara astığımdan beri
Tehlikeli şiir okur dünyaya sataşırım ben
Gözüm baharlara , yüzüm yağmurlara
Hüznüm dağlara küs
Gözüm sabahlara , ömrüm topraklara
Hüznüm dağlara küs
Geceden karanlık sebebim , geceden mülteci kederim ) 2
Korkarım dönmez yüreğim , korkarım güzelim korkarım )
Beni soracaklar , beni bulacaklar
Beni yoracaklar yar
Beni tutacaklar , beni yakacaklar
Bana kıyacaklar yar
Sorulur karanlık sebebim , vurulur mülteci kederim ) 2
Korkarım dönmez yüreğim , korkarım güzelim korkarım )
Acı çekmek özgürlükse
Özgürüz ikimizde
O yuvasız çalı kuşu
Bense kafeste kanarya
O dolaşmış daldan dala
Savurmuş yüreğini
Ben bölmüşüm yüreğimi
Başkaldıran dizelere
Aramakmış oysa sevmek
Özlemekmiş oysa sevmek
Bulup bulup yitirmekmiş
Düşsel bir oyuncağı
Yalanmış hepsi yalan
Yalanmış hepsi yalan
Sevmek diye bir şey varmış
Sevmek diye bir şey yokmuş
Acı çektim günlerce
Acı çektim susarak
Şu kısacık konaklıkta
Deprem kargaşasında
Yaşadım bir kaç bin yıl
Acılara tutunarak
Acı çekmek özgürlükse
Özgürüz ikimizde
Acılardan arta kalan
İşte bu bakışlarmış
Buğu diye gözlerimde
Gün batımı bulutlarmış
Söyle yağmur çamur
Değmedi yüreğime
Şimdi ben nerdeyim
Sen nerde
Söyle ay doğmadan
Düşmesin yaş gözüme
Şimdi ben nerdeyim
Sen nerde
Dışarıda kar yağıyor
Benim içime yağmur
Ağlama gözbebeğim
Biraz daha dur
Yüreğime basa basa
İçimden yar gidiyor
Ağlama iki gözüm
Biraz daha dur
Ay ay ay ay yanıyor ömrüm
Vallah yağmur çamur
Değmedi yüreğime
Söyle ben nerdeyim
Sen nerde
Söyle ay doğmadan
Düşmesin yaş gözüme
Söyle ben nerdeyim
Sen nerde
Söyle yağmur söyle
Değmeden yüreğime
Söyle gökyüzüne
O nerde
Söyle ay doğmadan
Düşmesin yaş gözüme
Söyle gökyüzüne
O nerde
Ay ay ay ay yanıyor ömrüm
Söyle baksın gece
Dağlardan hasretime
Söyle bilmesem de
O nerde
Hani benim sevincim nerde
Bilyelerim, topacım
Kiraz ağacında yırtılan gömleğim
Çaldılar çocukluğumu habersiz.
Penceresiz kaldım anne
Uçurtmam tel örgülere takıldı
Hani benim gençliğim nerde.
Ne varsa buğusu genzi yakan
Ekmek gibi aşk gibi
Ah… Ne varsa güzellikten yana
Bölüştüm, büyümüştüm.
Bu ne yaman çelişki anne
Kurtlar sofrasına düştüm
Hani benim gençliğim nerde.
Hani benim sevincim nerde
Akvaryumum kanaryam
Üstüne titrediğim kaktüs çiçeği
Aldılar kitaplarımı sorgusuz.
Duvarlar konuşmuyor anne
Açık kalmıyor hiç bir kapı
Hani benim gençliğim nerde
Yağmurları biriktir anne
Çağ yangınında tutuştum.
Hani benim gençliğim nerde
Bana birşeyler anlat
Canım çok sıkılıyor
Bana birşeyler anlat
İçim içimden geçiyor
Yanımdasın susuyorsun
Susuyor konuşmuyorsun
Bakıyor görmüyorsun
Dokunsan donacağım
İçimde intihar korkusu var
Bir gülsen ağlayacağım
Bir gülsen kendimi bulacağım
Depremler oluyor beynimde
Dışarda siren sesi var
Her yanımda susmuş insanlar
İçimde ölen biri var
Vay, vay, vay, vay, vay
Hadi birşeyler söyle
Çocuk gözlerim dolsun
İçinden git diyorsun
Duyuyorum gülüm
Gideceğim, son olsun
İçimde soluyorsun
İki can var içimde
Korkular salıyorsun üstüme korkular
Her an başka biçimde
Yanımdasın susuyorsun
Susuyor konuşmuyorsun
Bakıyor görmüyorsun
Dokunsan donacağım
İçimde intihar korkusu var
Bir gülsen ağlayacağım
Bir gülsen kendimi bulacağım
İçimde soluyorsun
İki can var içimde
Korkular salıyorsun üstüme korkular
Her an başka biçimde
Depremler oluyor beynimde
Dışarda siren sesi var
Her yanımda susmuş insanlar
İçimde ölen biri var
Vay, vay, vay, vay, vay
Ne sen leyla' sın ne de ben mecnun
Ne sen yorgun ne de ben yorgun
Kederli bir akşam içmişiz sarhoşuz hepsi bu
Hep sonradan gelir aklım başıma hep sonradan sonradan
Hep sonradan gelir aklım başıma hep sonradan
Hep sonradan gelir aklıma hep sonradan, sonradan
Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan
Ne sen bulutsun ne de ben yağmur
Ne sen mağrur ne de ben mağrur
Hüzünlü bir akşam susmuşuz durgunuz hepsi bu
Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan, sonradan
Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan
Hep sonradan gelir aklıma, hep sonradan, sonradan
Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan
Zindanlardan taşa taşa kar beni Mamak’lardan metris’lerden sor beni Diyarbekre kanla bastım mührümü Ceset ceset kefen kefen sar beni Bu türkü mor dağların emanetidir Firari mahpuslara bir avuç su Bir türkü dilimi içerdekine Çeyiz sandıgına oyalı yazma Memeye süt Ve baharın toprağa bereketidir Sığmaz dört duvarın yanına, dikenli tele Cesur mermidir, mavzer yatağında bu Önü kıtlık kıran, zemheri Ardı ateş külü, kızılcık Ve menekşedir Bir teli asuri vurur, bir keldani Ve yeşile çalar her mevsim Petrol mavisini Kan kızılını Kavruk dudakların tuzunda tadı Fırat’ı Dijle’yi vurur Heyy bre Şahin gagasında Can suretidir Kara saçlım Gül benizlim Sevdiğim Bu türkü Mor dağların emanetidir Gün kar yanığı yüze vuranda Debreşir gökçe yürek Kasketi keder gömleği kan Sevdası bir uçurumdur Gözleri kor tanesi gözleri hançer Gözleri cesarettir Krizantem çiçegidir emegi gülüm Elleri cesur vede hünerli Mor dağların ardında Üç koca destan üç koca dünya Üç denklem Üç şifre üç atom çekirdeği ve Bir çakmak bir kıvılcım birde dinamit Gün kar yanığı yüze vuranda Mor dağların türküsü gelir Onlar güneşin bağrında ateş Yer yüzünde bir taze çiçektiler Namluda namusun fişengi İsyanda yürek kara düşte Bembeyaz gerçektiler Ben yılların sevdası Nazlım Sabır kıyısında Kin köpüğü Al almada Başaklarda Gül dudaklarda hasret Söyle türkünü sen Erinme nazlı bacım Ağlamadan Karalara bağlamadan Kına gecelerinin sevincinde Lurke’de Goven’de Temirağa’da
Öyle bir yerdeyim ki
Ne karanfil ne kurbağa
Öyle bir yerdeyim ki
Bir yanım mavi yosun
Çalkalanır sularda
Bir yanım mavi yosun
Çalkalanır sularda
Dostum dostum güzel dostum
Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe
Öyle bir yerdeyim ki
Bir yanım çığlık çığlığa
Öyle bir yerdeyim ki
Anam gider allah allah
Kızım düşmüş sokağa
Anam gider allah allah
Dölüm düşmüş sokağa
Kaynak: Ahmet Kaya
Yöre: -
Şu dağdaki gezene bak
Gözlerimin rengine bak
Hain gözlerin kan kan olmuş
Şu feleğin işine bak
Dağlarda talan olur mu
Dosta hiç yalan
Ölürsem duyan olur mu
Şu feleğin işine bak
Şu dağdaki gezene bak
Gözlerimin rengine bak
Seni vuran beni de vursun
Şu feleğin işine bak
Yağmur yağar ıslanırsın vay aman
Güneş doğar kaybolursun vay aman
Ay ışığı der durursun vay aman
Yakamozsun sen
Sessiz sessiz ağlar gibisin vay aman
Zaman geldi gideceksin vay aman
Bırak ay gitsin sen kal bu gece,
Umudumsun sen.
Ağladım gözyaşlarım döndü denize
Ben derdimi kimseye söyleyemedim
Kurşunlara gelirken arka mahallede
Düştüm de yerlere bir of demedim.
Başıma neler geldi sana diyemedim
Beni kaç kere dövdüler
Adını söylemedim of of of of
Yıkılsın evin.
Ağladım gözyaşlarım düştü ateşe
Yine de bu yangını söndüremedim
Bağıra bağıra yazdım seni içime
Bir kez olsun yüzünü güldüremedim
Artık seninle duramam,
Bu akşam çıkar giderim
Hesabım kalsın mahşere
Elimi yıkar giderim
Sen zahmet etme yerinden
Gürültü yapmam derinden
Parmaklarımın üzerinden
Su gibi akar giderim
Artık sürersin bir sefa
Ne cismim kaldı ne cefa
Şikayet etmem bu defa
Dişimi sıkar gierim
Bozarmı sandın acılar
Belaya atlar giderim
Kurşun gibi mavzer gibi
Dağ gibi patlar giderim
Kaybetsem bile herşeyi
Bu aşkı yırtar giderim
Sinsice olmaz gidişim
Kapıyı çarpar giderim
Sana yazdığım şarkıyı
Sazımdan söker giderim
Ben ağlayamam bilirsin
Yüzümü döker giderim
Köpeklerimden kuşumdan
Yuvrumdan cayar giderim
Senden aldığım ne varsa
Yerine koyar giderim
Ezdirmem sana kendimi
Gövdemi yakar giderim
Beddua etmem üzülme
Kafama sıkar giderim!
Hani benim sevincim nerde
Bilyelerim topacım
Kiraz ağacında yırtılan gömleğim
Çaldılar çocukluğumu habersiz
Penceresiz kaldım anne
Penceresiz kaldım anne
Uçurtmam tel örgülere takıldı
Hani benim genliğim anne
Ne varsa buğusu genzi yakan
Ekmek gibi su gibi
Ah ne varsa güzellikten yana
Bölüştüm büyümüştüm
Bu ne yaman çelişki anne
Bu ne yaman çelişki anne
Kurtlar sofrasına düştüm
Hani benim gençliğim anne
Hani benim sevincim
Akvaryumum kanaryam
Üstüne titrediğim kaktüs çiçeğim
Aldılar kitaplarımı sorgusuz
Duvarlar konuşmuyor anne
Duvarlar konuşmuyor anne
Açık kalmıyor hiçbir kapı
Hani benim gençliğim nerde
Yağmurlar biriktirdim anne
Yağmurlar biriktirdim anne
Çağ yangınında tutuştum
Hani benim gençliğim nerde
Burda çiçekler açmıyor
Kuşlar süzülüp uçmuyor
Yıldızlar ışık saçmıyor
Geçmiyor günler geçmiyor
Avluda volta vururum
Kah duşünür otururum
Türlü hayaller görürüm
Geçmiyor günler geçmiyor
Dışarıda mevsim baharmış
Gezip dolaşanlar varmış
Günler su gibi akarmış
Geçmiyor günler geçmiyor
Gönülde eski sevdalar
Gözümde dereler bağlar
Aynadan hayalin ağlar
Geçmiyor günler geçmiyor
Yanımda yatan yabancı
Her söz zehir gibi acı
Bütün dertlerin en gücü
Geçmiyor günler geçmiyor.
Yan yana geçen geceler unutulup gider mi?
Acılar birden biter mi?
Bir bebek özleminde seni aramak varya
Bu hep böyle böyle gider mi?
Suya hasret çöllerde beyaz güller biter mi?
Dikenler göğü deler mi?
Bir menekşe kokusunda seni aramak varya
Bu hep böyle böyle gider mi?
Kendine iyi bak beni düşünme
Su akar yatagını bulur.
İçimdeki fırtına kör kurşunla diner mi?
Kavgalar kansız biter mi?
Bir mavzer çığlığında seni aramak var ya
Bu hep böyle böyle gider mi?
Şu kahpe dünya seni bana düşman eder mi?
Dostluklar birden biter mi?
Bir kardeş selamında seni aramak var ya
Bu hep böyle böyle gider mi?
Kendine iyi bak beni düşünme,
Su akar yatağını bulur.
Akşamlar böyle biter
Hep böyle dertli biter
Evli evine gider
Kuşlar yuvaya döner
Bir de sen gitme
Bir de sen gitme
Bir de sen gitme
İçimden
Yaralıyım ben
Giden bu yolculardan
En çok ben şanssızım
Ne kadar çok yaşadıysam
O kadar çok yalnızım
Biraz da sen ağla
Biraz da sen ağla
Ölürken bile hasretim sana
Bir tek sen anla
Yağmurdan çıkar gelirdim
Başımı öne eğerdim
İşsizdim biliyordun
Çaresizdim biliyordun
Yine de çok seviyordun
Ya sonra?
Benden selam söyleyin,
O nazlı sevgiliye
Tutsakmış da ne olmuş
Demiş birisine
Benden selam söyleyin
O nazlı gözlerime
Unutamadım unutamadım
Acı tatlı günlerimiz
Oldu elbette (bizim de)
Anlatırdım gülerdin
Gözlerimden öperdin
Bu günler geçecek derdin
Ya sonra?
Benden selam söyleyin,
O nazlı sevgiliye
Hapismiş de ne olmuş
Demiş birisine
Benden selam söyleyin
O nazlı gözlerime
Unutamadım unutamadım
Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımız da sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı
Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
Geceler uzar hazırlık sonbahara
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
Azıcık okşasam sanki çocuktular
Bıraksam korkudan gözleri sislenir
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir
Hayır sanmayın ki beni unuttular
Hala ara sıra mektupları gelir
Gerçek değildiler birer umuttular
Eski bir şarkı, belki bir şiir
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir
Yalnızlıklarımda elimden tuttular
Uzak fısıltıları içimi ürpertir
Sanki gökyüzünde bir buluttular
Nereye kayboldular şimdi kim bilir
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir
Bugün düşünemiycen kadar başım belada
Köşe başları tutulmuş üstelik yağmur yağmada
İler tutar yanı yok,iler tutar yanı yok
Fişlenmişim,adım eşgalim bilinmekte
Üstelik göğsümde,yani yam şuramda
Kirli sakalıyla bir eşkıya gezinmekte
Başım belada
Adamın biri vurulmuş sokakta,
Cebinde adresim bulunmuş
Başım belada
Tabancamı unutmuşum helada
Nerden baksan tutarsızlık,nerden baksan tutarsızlık,
Nerden baksan ahmakça
Başım belada
Üzerime kan sıçramış doğarken
Uykularım yarıda kalmış
Başım belada
Senelerce kuralsız yaşamışam
Nere gitsem çaresi yok,nere gitsem çaresi yok
Nere gitsem çaresi yok yanmışım
Sevdim inanamiycan kadar seni esmer kız
Kirpiklerimde çırpınan şu tuzlu gözyaşımda
İhanetin adı yok,ihanetin adı yok
Neylersin ki çember daralmakta
Şimdilik hoşçakal yaban çiçeğim
Yasal mermisiyle bir komiser yaklaşmakya
Başım belada...
Geçiyor önümden sirenler içinde
Ah eller üstünde çiçekler içinde
Dudağında yarım bir sevdanın hüznü
Aslan gibi göğsü türküler içinde
Rastlardım avluda hep volta atarken
Cıgara içerken yahut coblanırken
Kimseyle konuşmaz dal gibi titrerdi
Çocukça sevdiği çiçeği sularken
Diyarbakırlıymış adı Bahtiyar
Suçu saz çalmakmış öğrendiği kadar
Geçiyor önümden gül yüzlü Bahtiyar
Yara aldığı yerde kalan sazı kadar
Beni tez saldılar o içerde kaldı
Çok sonra duydum ki Yozgatta sürgünde
Ne yapsa etse üstüne gitmişler
Mavi gök yüzünü ona dar etmişler
Gazetede çıktı üç satır yazı ile
Uzamış sakalı çatlamış sazıyla
Birileri ona ölmedin diyorda
Ölüm ilanında hüzünle gülüyordu
Bu aşkın nüshası rüzgarlarda
Aslı bende kalacak
Bizi hasret saracak
Bulutlar çıldıracak
Ayrılık başımı döndürüyor
Kavuşmayı özlettin
İntiharlar kuşandım
Bu aşkı sen kirlettin
Geçtim borandan kardan
Yitirdim bahçeleri
Ellerini tutamazsam gülüm
Yatamam geceleri
Bu aşkın nüshası rüzgarlarda
Kahrı bende kalacak
Sende ihanet gülüm
Bende matem kalacak
Bu aşkın efkarı şarkılarda
Yüzün bende solacak
Bizi zaman yenecek
Ve anılar kalacak
Geçtim borandan kardan
Yitirdim bahçeleri
Ellerini tutamazsam gülüm
Yakarım geceleri
Sakin göllerin kuğusuyduk
Salınarak suyun yanağında
Yarılan ekmeğin buğusuyduk
Göğsüm daralıyor yüreğim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle
Biri saksımızı çiğneyip gitti
Biri duvarları yıktı, camları kırdı
Fırtına gelip aramıza serildi..
Biri milyon kere çoğaltıp hüzünleri
Her şeyi kötüledi, bizi yaraladı..
Biri şarabımızı döktü, soğanımızı çaldı,
Biri hiç yoktan vurdu kafeste kuşumuzu!
Dedim ya, ciğerim yanıyor, yüreğim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle
Göğsüm daralıyor yüreğim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle
Dağlarda çoban ateşiydik
Dolanarak mavzer yatağına
Ceylanın pınara inişiydik
Göğsüm daralıyor yüreğim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle
Birer yolcuyduk aynı ormanda kaybolmuş
Aynı çıtırtıyla ürperen bir serçe
Hep aynı yerde karşılaşırdık tesadüf bu
Birer tomurcuktuk hayatın kollarında
Birer çiğ damlasıydık
Bahar sabahında, gül yaprağında..
Dedim ya, hiç yoktan susturuldu şarkımız
Yüreğim kanıyor, ciğerim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle
Göğsüm daralıyor yüreğim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle.
Dardayım yalanım yok
Baskın yedim gün gece...
Örselendi aşklarım üstelik
Bir uzak diyardayım...
Günaydın anneciğim, günaydın babacığım
Yine sabah oluyor
Evde sabah olmaz deme
Orda günler geçmez deme
İçime sancı doğuyor...
"Yüreğimi bir kalkan bilip, sokaklara çıktım
Kahvelerde oturdum çocuklarla konuştum
Sıkıldım dertlendim dostlarımla buluştum
Bugün de ölmedim anne.
Kapalıydı kapılar, perdeler örtük
Silah sesleri uzakta boğuk boğuk
Bir yüzüm ayrılığa, bir yüzüm hayata dönük
Bugünde ölmedim anne.
Üstüme bir silah doğruldu sandım
Rüzgar beline dolandığımda bir dal
Korktum, güldüm, kendime kızdım
Bugünde ölmedim anne
Bana böylesi garip duygular
Bilmem neye gelir nereye gider
Döndüm işte,
Acı yüreğimden beynime sızar
Bugünde ölmedim anne.
Geçmedi yare sözümüz
Yollarda kaldı gözümüz
Yere sürüldü yüzümüz
Böyleymiş karayazımız.
Çiçekler açılmaz oldu
Pınarlar içilmez oldu
Yar bize gülmez oldu
Böyleymiş kara yazımız.
Yalnız ona yar demiştik
Onda bir şey var demiştik
O bizi anlar demiştik
Böyleymiş kara yazımız.
Hey gönül gene bu gece
Kederim geceden yüce
Gel susalım beraberce
Böyleymiş kara yazımız
Ay ışığı vurmuş
Toprak yanıyor
Toprağın üzerine
Kimler düşüyor
Kimse bu yangını
Görmüyor duymuyor
Onun için mi dağlar
Yıldızlar ağlıyor
Oy benim canım
Yaralı ceylanım
Henüz yolun başında
Solup giden baharım
Ay ışığı vurmuş
Toprak kanıyor
Dudağının kıvrımından
Gözüm nereye sızıyor
Bu kaçıncı baharım
Başlamadan bitiyor
Onun için mi dağlar
Yıldızlar ağlıyor
Metrisin önünde durdum
Hasretim yerlere vurdum.
Ben dağlarda uçan kuştum
Kanatlarımdan vuruldum.
Yıllar var ki yorgunum ben
Gökyüzüne vurgunum ben
Mahpuslarda durgunum ben.
Metrisin önü kahveler
Kahvede can annem&dostalar bekler.
Dağlar köyler türkü söyler
Dağlar köyler yolum gözler.
Geze geze yoruldum ben,
Gökyüzüne vuruldum ben,
Mahpuslarda duruldum ben.
su daglarda kar olsaydim olsaydim
bir asi ruzgar olsaydim olsaydim
arar bulur muydun beni beni
sahipsiz mezar olsaydim olsaydim
şu yanginda har olsaydim olsaydim
aglayip bi zar olsaydim olsaydim
belki yaslanirdin bana bana
mahpusta duvar olsaydim olsaydim su bozkirda han olsaydim olsaydim
yikik perisan olsaydim olsaydim
yine sever miydin beni beni
simsiyah duman olsaydim olsaydim
su yarada kan olsaydim olsaydim
dokulup ziyan olsaydim olsaydim
bu dunyada yerim yokmus yokmuş
keske bir yalan olsaydim olsaydim.
Yaşayanlar bir gün ölür,
Bir gün ölür elbette,
Ağaçlarla balıklarla,
Kuşlarla ben amenna,
Ağlayanlar bir gün güler,
Bir gün güler elbette,
Uyanmakla anlamakla,
Bilmekle ben amenna,
Kısa çöp uzun çöpten,
Hakkını alır elbette,
Direnmekle kurtulmakla,
Barışla ben amenna,
Çiyayê me ewê şînbibin, tû wê bibînî
Emê bi şevbigirin tû wê bibînî
Emê bi roj bigirin tû wê bibînî
(Dağlarımız yeşerecek göreceksin
Geceyi tutacağız göreceksin
Güneşi tutacağız göreceksin)
Ahmet kaya
Senin eşkin meni düşürdü dile
Neçe aşık olur bülbüller güle
Hasret çektim könül verdim
Seni sevdim
Böyle bir güzele eşkimi tezele
Şiire gazele könül verdim
Şiire gazele
Eğer menden ayrı gezip dolansan
Menim bu eşkime bigane kalsın
Alışaram od tutaram
Hem yanaram
Bunu da bilmerem Sensiz ben gülmerem
Könlümü vermerem heçkese men
Könlümü vermerem2
Ben cürümüs bir asayim
Zindanlara yol eyledi dert beni
Carmiha gerilmis bir Isa´yim
Civilere zapteyledi dert beni
Pir Sultan´i darda gördüm
Daragaca vur eyledi ask beni
Haci Bektas´i kirda gördüm
Bir ceylana pir eyledi ask beni
Her yangina her atasa
Köz eyledi dert beni
Bu daglara bu yollara
Toz eyledi ask beni
Ben yanarim ask icin
Ben yanarim gül icin
Bu ates sönmesin diye
Ben yanarim kim icin
Ben yanarim sen icin
Bari sen yanma diye
Ben yakilmis bir ozanim
Yanginlara kül eyledi dert beni
Kerbela cölünde bir Hüsetin´im
Damla suya kul eyledi dert beni
Ben Yunus´u nurda gördüm
Dergahina gül eyledi ask beni
O Mecnun´u firarda gördüm
Bir Leyla´ya derleyledi ask beni
Lele kurban ben olaydım
Ah göğsünde ben olaydım
Seni yerin sıcak kalsın
Ah yine giden ben olaydım
Lele kurban zor gelir
Dağlara giden zor gelir
Avcı yaralar kekliği
Ağrıma gider zor gelir
Lele kurban boşa gider
Ne söylersen boşa gider
Çiğnelir ektiğin güller
Ah emeklerin boşa gider
Lele kurban gülü verin
Dönemsem de gül verin
Mayın tarlasına düştüm
Kan kırmızı gül verin.
Çocukluğum çıraklıkta geçti, kir-pas içinde
Gençliğim korsan yürüyüşlerde, mitinglerde
Hapse erken düştüm.. copla erken tanıştım
Küçük voltalardan bıktım, usandım
Şimdi uçsuz bucaksız ovalarda
Adımlarımı saymadan, geriye dönüp bakmadan
Usanmadan, bıkmadan
Deli taylar gibi koşmak istiyorum
Ve görüyorsunki aşkı beceremiyorum
Beni kendi halime bırak yavrucuğum
Ben yolumu nasıl olsa bulurum
Upuzun çayırlarda yalınayak koşmak istiyorum
Saçlarım rüzgara konuk..yüzüm dağlara dönük
Göğsümün çeperini ölümle sınayan esaret
Ve yüreğimi yararcasına zorlayan cesaret
Kıyasıya vuruşsun istiyorum
Koşmak.. koşmak istiyorum sevgilim
Dönemezsem affet
Firari gecelerin uzmanı olmuşum
Bütün istasyonlarda afişim durur
Beni bir çocuk bile bulur
Dokunma bana çıldırırsın
Dokunma bana sende ellerin tutuşur
Koşmak istiyorum
Eksozların, molozların, yağmaların kıyısından
Onca insafsızlıkların, onca haksızlıkların
Manzarasızlıkların, parasızlıkların
Allahsızlıkların kıyısından
Kimseye ve hiçbirşeye değmeden
Ciğerlerimi yok edercesine koşmak istiyorum
Koşmak istiyorum
Şiirimin ve yumruğumun namusuyla
Kavgaya karışmadan, tutuklanmadan ve küfür etmeden
Kafamı kırarcasına koşmak istiyorum
Avucunu son bir defa, ağlamadan tutmak istiyorum
Gözlerim yüzüne küskün, sazım sevgine suskun
Saati ayrılığa krmuşum olmaz teslimiyet
Ziyan aklımı senle bozmuşum, içerim felaket
Kurşunlara geleyim istiyorum
Ölmek..ölmek istiyorum sevgilim
Sağ kalırsam affet
Firari acıların uzmanı olmuşum
Bütün telsizlerde adım okunur
Beni bir korkak bile vurur
Dokunma bana fişlenirsin
Dokunma bana, sende yanarsın
Bir ince pusudayım,
Yolumun üstü engerek
Bir yolun sonundayım
Sessizce tükenerek
Ben senin sokağına ulaşamam dardayım,
O masum gözlerine bakamam firardayım
Oysa ben bu gece yüreğim elimde
Sana bir sırrımı söylecektim
Şu mermi içimi delmeseydi eğer
Seni allıp götürecektim
Beni vur
Beni onlara verme
Külüm al uzak yollara savur
Dağılsın dağlara dağılsın vur
Öykümüz ama sen ağlama dur
Bir ince pusudayım
Bu gece zehir zemberek
Bir yolun sonundayım
Sessizce tükenerek
Ben senin ellerine ulaşamam dardayım
O masum hayallere dalamam ölmekteyim
Oysa ben bu gece yüreğim elimde
Sana bir sırrımı söylecektim
Şu mermi içimi delmeseydi eğer
Seni allıp götürecektim
Beni vur
Beni onlara verme
Külüm al uzak yollara savur
Dağılsın dağlara dağılsın vur
Öykümüz ama sen ağlama dur
Hep eski bir zamanı getirir
Gidip de dönmeyene
Dönüp de görmeyene
Bu muhacir sızı
Bu hasret
Ve sabır
Kin dalında kızıl bir gonca
Dökülür kahrın güz ayları
Odunsuz, etsiz-ekmeksiz
Gün olur kıtlık kıran
Gün olur feryat figan
Dökülür umudun oyaları
Dökülür buzlu rüyası mahpusların
Gün olur bir miting alanıdır
Gün olur
Diz döver and veririz
Parlar namlularımızın ucu
Gün olur alanların orta yerinde
Birer birer kuşuna diziliriz.
Biz ki umudun bahçıvanıyız
Gönül kin dalında sevda üretir
Çağın destanıyız dijle boyunda
Issız acılarda delik deşik olmuş gelinler
Ve gözleri
Pusularda
Vişne gibi çatlayan kaçakçılarla
Güller kararan dünya bahçesinden
Doğmadan ölen çocukların ipince sevincine
Gül fidelerini serpip geçen analarımız
Destan içre sızlayı sızlayı gelir
Eğer akacaksa gökyüzüne doğru
Toprakta döllenen tohum
Tütecekse kaynayan tencerenin buğu
Küskün tomur dal ucunda çatlayacaksa
Ve karımın karnında oğlum
Tekmeleyip rahmin ince duvarlarını
O büyük çığlığa ulaşacaksa
Yürüsün bin yıllardan bu yana
Zulmün kan lekeleri
Cevher
Kömürün karasından çalınsın
Çünkü yürek
Katil mermilerin önünde
Aça söne
Vura düşe gülüm
Delire köpüre
Umudun alevini çoğaltacaktır
Bileni bileni yanıp dönerken
Hıncın çelik ışıltılı bıçağı
Çıkıp gökyüzünde sökün eyleyen
Şam'da kul yusuf'u görmeye geldim
Eğildim turaba yüzümü sürdüm
Hakkın divanına durmaya geldim
Nurdan kuşak kuşattılar belime
Hak muhammed ali geldi dilime
İnem gidem imamların yoluna
Yusuf'tan bir haber almaya geldim
Pir sultan abdal'ım dünyadan göçtü
İdris peygamber de donunu biçti
Suyu suya köpr'eyledi kim geçti
Yusuf'tan bir haber almaya geldim
Yapusu var usul ile yapulu
Hocası var kapusunda tapulu
Bir şar gördüm üç yüz altmış kapulu
Kimini açıp kimini örtmeye geldim
Diyarbakır vurulmuş uzarım
Ben bu kurşun sesini nerde olsa tanırım
Bu dağlarda gençliğim cayı cayır yanarken
Ay vurur gözyaşına ben gecede kalırım
Üzülme sen, üzülme başını öne eğme
Gün olur kavuşuruz, dert etme Diyarbakır
Yüreğini dağlama, kanlı bezler bağlama
Bu yangın söner birgün, ağlama Diyarbakır
Diyarbakır yolunda toz olmuş dağılırım
Bu hırçın depremlerle sarsılırım kanarım
Arkadaşların yüzü ağır ağır solarken
Gün doğar yaylalara, kahrımdan utanırım
Ey fırtınalı bayır, ey mazlum Diyarbakır
Dağlarında ateşler, alnında kızıl bakır
Çiğdemler solar gibi, anneler yanar gibi
Dizlerine döküldüm, ağlama Diyarbakır
Akşam olur karanlıklar çökende ) 2
Devriyeler adım adım gezende )
Kar kaplamış solmuş güller görende ) 2
Sarılıp dallarını öpesim gelir )
Sanki gökten kar yerine kan yağıyor ) 2
Kar altında üşümüş bir çocuk ağlıyor )
Yaşlı gözleriyle bana bakıyor ) 2
Akan göz yaşını içesim gelir )
İşte böyle karanlıklar içinde ) 2
Devriyeler adım adım gezende )
Yar uykuda ben yine penceremde ) 2
Doğacak güneşi göresim gelir )
Bir yuruyus eylediler sabahtan
Ilgıt ılgıt kan gidiyor loy loy
Bir yürüyüş eylediler sabahtan
Ilgıt ılgıt kan gidiyor loy loy
Dayan dizlerim dayan
Ağla gözlerim ağla
Namlu puşt olmuş at ayağı puşt
Vay anam vay vay bu belalı başımla ben nere gidem
Vay anam vay vay bu belalı başınan kime ne diyem
Ya derdime derman, ya derdime derman, ya derdime derman
Ya katlime ferman
Of anam of of bu belalı başımla ben nere gidem
Vay anam vay vay bu belalı başınan kime ne diyem
Ya derdime derman, ya derdime derman, ya derdime derman
Ya katlime ferman
Ay bu nasıl devran, ay bu nasıl devran
28 nisandı yavru hey
Ham meyvayı kopardılar dalıdan
Vay anam vay vay bu belalı başımla ben nere gidem
Vay anam vay vay bu belalı başınan kime ne diyem
Ya derdime derman, ya derdime derman, ya derdime derman
Ya katlime ferman
Of anam of of bu belalı başımla ben nere gidem
Vay anam vay vay bu belalı başınan kime ne diyem
Ya derdime derman, ya derdime derman, ya derdime derman
Ya katlime ferman.